19 Mart 2014 Çarşamba

Serkan Uçar - Saat On İkiyi Beş Geçiyordu

Zaman, can çekişirken,
Akrep yelkovan, arasında;
Bir adım öteye gidemezken geceden,
Ay, ışığını çekerken sinesine,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara,
Hüzün, Bakır bir çaydanlıkta demleniyordu,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime,
Saat on ikiyi beş geçiyordu.

Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm;
Masum, yalınayak çocukluğum;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu,
Her kes payına düşeni alıp giderken.
Bütün kimsesizliğimle,
Bütün çaresizliğimle,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda;
Üşüyordum,
Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.

Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden;
Gün ağarıyordu saçlarıma,
Tel tel,
Raylarımdan çıkıyordum,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına,
Savruluyordum,
Bir cinayete kurban gidiyordum,
Kaza süsü verilmiş,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında,
Bir tabuta çivileniyordum.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.

1 yorum:

  1. Инстраграмм остается самой популярной площадкой для продвижения своего бизнеса. Но, как показывает практика, люди еще чаще подписываются на профили в которых уже достаточное количество подписчиков. Если заниматься продвижение своими силами, потратить на это можно очень множество времени, потому гораздо лучше обратиться к специалистам из Krutiminst.ru подробнее http://applilem.blog.free.fr/index.php?post/2011/04/11/2%C2%B0-billet

    YanıtlaSil