17 Mart 2014 Pazartesi

Yabancı Şair ve Yazarlardan Seçme Şiirler

yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar.
ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar.
ve sırf dardı diye kafalar,
düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik,
sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik.

charles bukowski



söylesem söyleyebilsem ah derdimi 

söylesem ah söyleyebilsem derdimi 
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi 
göreceksin seninle dolu 
desem, diyebilsem ki seviyorum seni 
çılgınca aşığım sana 
ama demem, diyemem 
çünkü aramızda dağlar, denizler 
ve benim o kahrolası gururum var 
bu böyle sürüp gidecek 
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin 
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim 
sana asla... 
çünkü aramızda dağlar denizler 
ve benim o kahrolası gururum var 

victor hugo



bir kedinin yatağa sıçramasını 
bekler gibi 
beklerken 
ölümü 

karım için çok 
üzülüyorum 

sertleşmiş 
solgun 
bedenimi 
görecek 

bir kez, belki de 
iki kez sarsacak: 

'hank! ' 

cevap vermeyecek 
hank. 

ölüm değil beni 
endişelendiren, bu hiçlik 
yığını ile kalacak olan 
karım. 

ama birlikte uyuduğumuz 
bütün o gecelerin 
hatta yararsız tartışmaların 
bile 
harikulade şeyler 
olduğunu bilmesini istiyorum 

ve bu güne kadar 
söyleyemediğim 
o zor sözcükler 
artık söylenebilir: 

seni 
seviyorum. 

charles bukowski



bazen
yıldızları süpürürsün , farkında olmadan
güneş kucağındadır, bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür
ciğerinde kuruludur orkestra , duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun ,
anlamazsın uçar gider , koşsan da tutamazsın

william shakespeare




sen daha başından

sen kollarıma asla gelmemiş sevgili,
sen yitirilmiş olan daha başından,
senin hangi şarkılar gider hoşuna
hiç öğrenemedim. vaz geçtim ben seni
gelecek anın kabaran dalgaları içinde
tanımaya çabalamaktan. içimdeki
tüm uçsuz bucaksız imgeler - - çok uzaktaki
derinliğine hissedilen peyzaj,
şehirler, kuleler, köprüler ve patikaların tahmin-
edimedik dönemeçleri
ve şu bir vakitler nabzı tanrıların hayatıyla atan
kudretli topraklar - -
tümü, beni her zaman atlatan seni
anlamlandırmak için içimden yükselirler.

sen, sevgili, daima hasretle seyrettiğim
bahçelersin sen. bir kır evinde
açık bir pencere - -, ve sen daha yeni
atmışsın adımını dışarı, dalgın düşünceli
karşılamak için beni. rast gele geçtiğim sokaklar, - -
sen onlarda az önce yürümüş ve gözden kaybolmuşsun.
ve bazen, bir dükkanda, aynalar hala sersemlemiş
olurlardı senin orada bulunmuş olmandan, irkilmiş
geri verirlerdi benim çok ani hayalimi.kim bilir? belki de
aynı kuş yankılanıyordu içimizden ikimizin de
ayrı ayrı, dün akşam.

rainer maria rilke



bir irlanda türküsü 

daha kaç köyden sürülsün insan
adam oluncaya dek?
daha kaç derya dolaşsın martı
bulsam diye bir tünek?
daha kaç toptan atılsın gülle
harp toptan kalkıncaya dek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun
cevabı esen rüzgârda.

daha kaç yıl kök salsın ağaç
bahar açıncaya dek?
daha kaç yıl kök söksün bu halk
yerin bulsun diye hak?
daha kaç aydın ışığı görüp
görmezlikten gelecek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun
cevabı esen rüzgârda.

daha kaç can canından geçecek
cana yetinceye dek?
daha kaç el boş açılsın göğe
göğermedikçe yürek?
daha kaç teller kopsun sazlardan
bu ses duyuluncaya dek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun
cevabı esen rüzgârda.

çeviri can yücel
eser anonim



NOT : Uludağ sözlük yazarlarına teşekkürler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder